kitapta yer almayan şiirlerden. bir şeyler eksik gibiydi, biraz ilgilendim, tozunu aldım. güncel mevzulara da uygun. afiyet olsun.
travmayın, efsane bunlar!
avuçlarımızdan kent içi geçerken ah vahlar
bağlamsız akıyor film fragmanları ilkel çağlardan
biliş kıyılıyor sonsuz kapasiteli boşluklarda
ter yok bin geç bas sor tes lim
ya da değil öyle ö y l e l e m e k
gövdelere dayanılan ve yırtılan derime
alıp beni misal bir duvara dikerek niyetine tuğla
söküldüğüm yerlerimden tekme üstüne tekme
ters giden eller nereye tutunsun
kakıldım kaldım k a k a k a l m a k
bunlar hep hafif raylı etkili fren sistemi [1]
– fazla kredim yok, kusura bakmayın!
sadece şuracıkta bir doldurma mont
omuzlarımda, his falan da kalmadı hani
ne güzel görünüyor şimdi
çok hiç olan dışarsı, çok kiç!
dur durak binmiyor atlıyorlar üzerime
şiddetli lodos beklentisi, uçacak çatılar
erketede bir kış bakiyesiz girecek
bu eş-dost memleketine
sokakları içelim geçelim toynakları
yen kalsın içeride kapansın kapılar
binemeyeceksen zorlama canım istersen
bizim buralar arabalara yapılmıştır
caddeler insan avlar, kısa kısık öksürür şanzıman
akşam bir çık her yer is duman
n e v e r e y i m a b i m e v e r e m i
nüktelisinden – yenge beğendi, bak
tutamaklarından tutunmuşsunuz topluma
o çok belli!
ama yeter dayadın şaziye abla
konuşturmuyon insanı içinden bile valla!
varisli bacaklarını sürterek kasalara plastik
– dar geliyor oluyor bunaltı pazara da gidileceği
varı yoğu satıp yatırsak mı
elimizde kalmadı avcumuz dağ
su mu bitmiş n’olmuş, yağış yok ya
utançtan yapılma nasırlı eller
abicim sen de konuşmaz mısın be
sasaniler gibi tarih misin ninni mi
açsak kitapları yazılsak iddaa diye
imlâ hatalarına
değer mi hiç değer mi değer mi…
düzensiz maaşlar gibi yatınca sinirlenmişler
elleri kanamış parmaklarından tek tek taşlar
kan ağırlığınca çarpışmışlar kesişen raylarda
bak seçim otobüsü geçiyor, el sallayalım yarınlara!
2014-2018/ eskişehir
[1] tutamakları var böyle, çok değişik! uzaktan avrupalı durur. fakat iddia ettiği kent-bütünlüklü işlevi gerçekleştiremediğinden toplumsal sancıyı büyütür. kentsel tasarım’a kafa yorar gibi yapan sosyal demokrat aklın ürünüdür.